Etiket arşivi: Akçahisar

‘Bektaşilik Arnavutluk’ta büyük problem’

'Bektaşilik Arnavutluk'ta büyük problem' (Foto)
‘Bektaşilik Arnavutluk’ta büyük problem’ (Foto)
Sondevir yazarı İbrahim Ethem Gören, 10 gün önce Arnavutluk’a tarihi Preze Kale Camii’nin açılışı vesilesiyle gittiği Nisan ayında açılışı yapılan Kruja Kale Camii’ni de ziyaret ederek orada Kruja Müftüsü Agim Terzi ile mülakat yaptı.

İBRAHİM ETHEM GÖREN/SON DEVİR

Kruja, Arnavutluk’un başkenti Tiran’a 30 km. mesafede bulunan eski bir yerleşim birimi… Osmanlı medeniyetinin izlerini yoğun olarak taşımakta olan Kruja kasabası ve Kruja Kalesi, Fatih Sultan Mehmed Han’ın Balkanlarda kuşatıp da alamadığı ilk kale/belde olma özelliğine sahip… Fatih’ten sonra Osmanlı topraklarına katılan kasabanın ismi Akçahisar olarak değiştirilmiş.

Kruja ovasına hâkim oldukça yüksek bir tepe üzerine inşa edilen kalede Mimari 1533 tarihinde Murad Bey tarafından cami inşa edilmiş. Uzun yıllar Tiran Müslümanlarının hizmetinde bulunan cami 1970’li yılların başında dönemin Devlet Başkanı Enver Hoca tarafından kapatılmış… TİKA’nın destekleriyle restore edilerek 19 Nisan 2014 Cumartesi günü hizmete açılan Kruja Murad Bey Camii’nde Edirne ve Bursa camileri gibi Osmanlı mimari sanatının naif izlerini taşıyor…

Yine TİKA tarafından yakın zaman önce restorasyonu tamamlanan Preze Kale Camii’ni ziyaret maksadıyla yaptığımız Tiran seyahatimizde Kruja Murad Bey Camii önemli uğraklarımızdan biri olmuştu…

(…)

Klasik Osmanlı mimarisiyle 481 yıl önce inşa edilen Kruja Murad Bey Camii’nde tahiyyet’ül-mescid namazına niyet edip abdest almak için şadırvanın naif kurnasını çevirdiğimde su şırıltısıyla birlikte bir ses daha işittim: “İsterseniz abdestinizi içeride lavaboda alabilirsiniz. Şadırvanın su gideri kanala bağlanmadığı için abdest suları camiinin bahçesinden akıp gidiyor…”

(Camiinin restoratörü, TİKA’nın müteahhidi Erhan Uludağ arkadaşımıza meseleyi niçin çözmediğini sorduğumda Türkiye’deki bazı bürokratlar gibi bazı Arnavut makam sahiplerinin de kendilerine dört dörtlük bir plan sunmalarına rağmen tarihi camiinin su gideri projesine onay vermediklerini belirtti.)

Belirtilen yerde abdestimi alıp muhatabımın yanına vardığımda “Herhalde biz bu camiinin imamı olmalısınız” dediğimde aldığım cevap “Ben Kruja Müftüsüyüm” oldu… Ve böylelikle Kruja Müftüsü Agim Terzi ile hasbıhalimiz başlamış oldu… Sohbetimiz tarihi camiinin bahçesinde, son cemaat yerinde ve içinde devam etti.

KRUJA MÜFTÜSÜ AGİM TERZİ TÜRKİYE’DE 8 YIL DİNİ EĞİTİM GÖRMÜŞ

Kruja “Kruya” şeklinde telaffuz ediliyor. Mülakatın bir yerinde kasabanın ismini yazıldığı gibi “Kruja” şeklinde telaffuz ettiğim de hocaefendi “Kruya’ya Kruja deme!” diye uyardı.

Tiran’ın en mutena ilçelerinden biri olan Kruja müftüsünün Agim Terzi oldukça akıcı bir şekilde Türkçe konuşuyor. Müftü Terzi Türkiye’de sekiz yıl geçirmiş, dini eğitimini Türkiye’de tamamlamış.

“Soyadım “Terziu” şeklinde yazılıp okunuyor ama sizin “Terzi” demeniz kâfidir” diyen Müftü Efendi’nin hikâyesine gelince…

HAKİKİ İLİM, İSLÂMİ İLİMLERDİR

Şu anda Suk(th)vendas’ta ikamet etmekte olan 83 yaşındaki emekli imam babası, Tiran’da Ziraat Mühendisliği tahsili gören oğlu Agim’e içten gelen bir temenniyle “Dünya fani… Hakiki ilim, hikmet ve mana içeren İslâmi ilimlerdir. Ziraat Mühendisliğini bırakıp da İslâmi ilimlere yönelsen ne güzel olur evladım…” der…

Baba öğüdü. Tavsiyesi önemli… Tiran Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Fakültesi ikinci sınıfta okuyan Agim Terzi işte babasının bu minval üzere olan isteğini yerine getirmek için “Bismillah” der: Vira bismillah.

Suk(th)vendaslı Agim, İslâmi ilimleri en iyi öğrenebileceği yerin Türkiye olduğuna kanaat getirdikten sonra babasının elini öperek 1994 yılında gurbet yoluna, İstanbul’a revan olur… Tıpkı bir asır önce Tiran’dan, Elbasan’dan, Silistre’den, Üsküp’ten ilim erbabının yüksek tahsil için Fatih ve Sahn-ı Semân medreselerine gidiyor olması misali henüz yirmili yaşların başında olan Agim, Asitane’nin yolunu tutar.

Agim Terzi, -bilahare İstanbul Müftülüğü görevinde de bulunacak olan Selahattin Kaya Hocaefendi’nin idareciliğini yaptığı- Ünalan’daki Kur’an-ı Kerim kursunda bir yıl boyunca temel İslami ilimleri tahsil eder, Türkçesini geliştirir. Daha sonra, Yabancı Öğrenci Sınavı YÖS’e girerek Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanır. Kısa sürede Konya iklimine alışır, yeni bir Türkiye şehrindeki yeni arkadaşlarına adapte olur… Agim Terzi’nin Mevlana şehrinde ilahiyat lisans eğitimini tamamladığında takvimin yaprakları 2000 yılını göstermektedir.

KRUJA MÜFTÜSÜ TERZİ, İSLÂMİ İLİMLERE YÖNELİK TETEBBUATINI BURSA’DA GELİŞTİRMİŞ

İlahiyat eğitimi yönünde iyi bir karar verdiğini düşünen Agim Terzi, dini eğitimini derinleştirmek için yüksek lisans yapmaya karar verir… Ailesinin de rızasını aldıktan sonra girdiği ilk yüksek lisans sınavında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanır. Bursa’da İslâmi ilimlere yönelik tetebbuatını geliştirirken diğer yandan arkadaş çevresini de genişletir. İlahiyat yüksek lisans eğitiminin ardından memleketi Arnavutluk’a dönen Agim Terzi dört camide imamlık yaptıktan sona Kruja müftülüğüne tayin edilir. Phormet, Drums ve Kurbin Terzi Hoca’nın Arnavutluk’ta mihrabına durduğu camilerin bulunduğu ilçelerin ismi…

Hocamıza “Türkiye size ne kattı?” sualimi yönelttiğimde aldığım cevap şöyle oldu?

“Hamdolsun Türkiye’de çok iyi bir ilahiyat eğitimi aldım. Dolayısıyla İslâm dini adına bildiklerimin büyük bölümünü Türkiye’de öğrendim. Selçuk Üniversitesi’nde kaliteli bir ilahiyat eğitim sistemi var. Ayrıca Konya gibi bir şehirde üniversite tahsili yapıp güzel bir İslâmi ortam içinde bulunarak Türkiye’nin ictimai hayatını gözlemledim. Bunun üzerine Bursa tecrübesi de oldukça iyi geldi.”

Bursa’yla Konya’yı kıyaslar mısınız?

“Konya’da İslamiyet’in daha güzel yaşandığını söyleyebilirim. Bursa’da hiç yabancılık çekmedim. Orada çok Arnavut var. Arnavut hemşehrilerimizle hemhâl olduk…”

Agim Hoca, Bursa’daki Arnavut hemşehrilerinden söz edince bir soru daha iletmek vacip oldu!

ARNAVUTLARDA MİLLİYETÇİLİK ASABİYESİ GELİŞMİŞ DURUMDA

Arnavutlarda milliyetçilik asabiyesi oldukça gelişmiş. Bunu hemen her yerde, mekanda görmek/gözlemlemek mümkün… 100 kişiyi Tiran Uluslararası Hava Limanı’na indiren uçaktan iner inmez pasaport kontrolü sırasına girdiğinizde 40 Arnavut vatandaşı için 4 kontrol görevlisi; 60 kadar yabancı ülke vatandaşı içinse sadece bir görevli tahsis ediliyor olmasını bu cümleye dahil edebiliriz.

Hemen her mahalde, sokakta birçok evin, işyerinin duvarlarında/üzerinde Arnavut bayrakları da bu tesitsimizi kuvvetlendiren görseller olarak karşımızda duruyor.

ASLINI İNKAN EDEN BİZDEN DEĞİLDİR

Konuyla ilgili olarak Agim Hoca’ya “Arnavutlar biraz fazla milliyetçi herhalde!” dedim… Hocamız şu cümlelerle mukabelede bulundu: “Türkiye milliyetçi değil mi? Her halkta belirgin bir şekilde milliyetçik unsurları göze çarpar. Dolayısıyla bu damar Arnavutlarda da mevcuttur. Lakin bizim milliyetçiliğimiz İslâm’a uygun bir milliyetçiliktir. Kur’an-ı Kerim’de de bu türden bir milliyetçilik kabul görür. Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) “Aslını inkâr eden bizden değildir” buyurmuştur. Dolayısıyla biz hiçbir zaman aslımızı inkâr etmeyiz.”

KRUJA’DA 8 ÖĞRENCİYE SIBYAN HİZMETİ VERİLİYOR

Kruja Müftüsü Agim Hoca’ya cemaatine yönelik irşad hizmetlerini; özellikle çocuklara dair neler yaptıklarını sordum. “Şu anda Murad Bey Camii’nin müftülük makamı müştemilatının hemen girişindeki küçük mekânda (eliyle işaret edip ders mahallini gösteriyor) 8 talebeye sıbyan hizmeti veriyoruz. Çocuklarımız henüz ortaokul çağında.

Neler öğretiyorsunuz?

Hanefi fıkhını öğretiyoruz. Fıkıh çok önemli, çocuklar ibadetlerimizin usul ve erkânını öğreniyor böylece. Ayrıca Kuran-ı Kerîm okumasını öğretiyoruz.

Siyer-i Nebi’ye dair neler okuyorsunuz?

Siyer-i Nebi’ye de mutlaka sıra gelecek ama öncelik olarak akaidi öğretiyoruz. Dinin; imanın, İslâm’ın esaslarını öncelikli olarak öğretme, anlatma gayretinde bulunuyoruz.

Cemaatiniz ne kadar?

Vakit namazlarında 20-30 kişi geliyor. Cuma namazlarında 100 kişi geliyor. Bayram namazları sebil oluyor; camiimizin içi dışı, avlusu her yer dolup taşıyor elhamdülillah.

Camii’nin geçtiğimiz ay düzenlenen açılışı nasıl oldu?

“Çok güzel oldu elhamdülillah… Camiinin içinde-dışında, çevresinde adım atacak yer kalmadı. Bakanımız Emrullah İşler Bey geldi… Şu gördüğünüz levhayı hediye etti.”

Agim Hoca, Bakan Bey’in Kruja Murad Bey Camii’ne hediye ettiği Hattat Mehmet Özçay’ın altın yaldız baskı Besmele levhasını orijinal zannediyormuş. Orijinal yazıların nasıl olduğunu caminin cihar-ı yâr-i güzîn levhalarına ketebe koyan Hattat Mahmut Şahin’in talebesi Gaziantepli Hattat Erkan Bakım’ın eserleri özelinde izah ettim. İbadethanede Eskişehirli Hattat Emre Özdemir’in de celi sülüs bir yazısı bulunuyor.

BEKTAŞÎLİK ARNAVUTLUK’TA BÜYÜK BİR PROBLEM ALANI…

İçinden tasavvuf neşesi ile namaz ve İslâm’ın sair emir ve yasakları çıkartılan Bektaşîlik, Arnavutluk’ta AB desteğiyle yeni bir dini inanış; bir adım öte İslâm dinine karşı alternatif bir din olarak pazarlanıyor.

AB misyonerlerinin her türlü maddi desteğini alan nevzuhur Bektaşilik anlayışı, günden güne artan misyonerlik çalışmalarıyla birlikte nüfusunun yüzde yetmişi Müslüman olan Arnavutlukta önemli bir problem alanı olarak hacim, güç ve taraftar kazanıyor.

Agim Hoca’ya “En büyük sıkıntınız nedir?” sualini yönelttiğimde “Bektaşîlik” dedi ve ekledi. “Arnavutluk’ta Bektaşiler büyük sorun…

Neden?

Burada Bektaşilik problem. Bektaşîlerle mücadele halindeyiz. Vakit namazı bırakın, Cuma ve Bayram namazlarına dahi gelmiyorlar. Namaz olmadan olur mu? Bektaşilerde bozulmuş Şia inancı var.

Bu dine hizmet ediyor olmak bizatihi mutluluk kaynağıdır.

TİRAN CAMİLERİ GÜN BOYU MÜSLAMÜNLARIN HİZMETİNE AÇIK

Tiran ziyaretimizde Kruja Murad Bey Camii ile birlikte Preze Kale Camii’ni ve Edhem Bey Camii’ni de ziyaret etme fırsatı bulduk. Vakit namazı kıldığımız camiler gün boyu ibadete açık tutuluyor. Üç camide de namaz aralarında Arnavutluk Müslümanlarını namaz, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve zikirle meşgul bulduk.

Tiran Edhem Bey Camii’nin girişinde dini kitaplar satan Müslim Bey’le hasbıhal ettik. Müslim Bey, 2014 yılında inşa edilmesi planlanıp da bir türlü inşaatına başlanamayan Kalender Camii’nin temel atma törenini büyük bir iştiyakla bekliyor.

Preze Kale Camii’nde Hucurât Suresi’nin tefsirini okurken görüştüğümüz Habib Aga Türkiye Müslümanlarına selâmlar iletti…

DÎN-İ MÜBÎN-İ İSLÂM’A HİZMET EDEBİLİYORSAKNE MUTLU BİZE!

Ensar isimli delikanlıyla da Kruja Murad Bey Camii’nde iki namaz vaktinde sohbet ettik. Arnavutların milli kahramanı İskender Bey Lisesi’nde tahsil gören Ensar’ın evi Murad Bey Camii’ne bir hayli uzak olmasına rağmen sabah namazı da dâhil olmak üzere vakit namazlar için Murad Bey Camiinin yoluna koyuluyormuş.

Camiinin inşa sürecinde de bir cemaat olarak elinden gelen yardımı yapan Ensar, yiğit bir delikanlı… Lise ikinci sınıfta okumakta olan Ensar’la ilk olarak öğle namazı vaktinde hasbıhal etmiştik. İkindi namazı için tarihi camiye geldiğimizde imam efendinin hemen arkasında saf tutmuş olarak bulduk. Osmanlı medeniyetinin Kruja’daki son temsilcilerinden biri o…

Yazımızı Kruja Müftüsü Agim Terzi’ye yönelttiğimiz Arnavutluk’ta imamet görevinde bulunuyor olmak halet-i ruhiyenize nasıl yansıyor?” sorumuza aldığımız cevap ile nihayete erdirelim:

“Burada Dîn-i Mübîn-i İslâm’a hizmet edebiliyorsak ne mutlu bize.”

Notlar:

Kruja Murad Bey Camii’nin restorasyon hikayesini Dünya Bizim’in aşağıdaki linkinde okuyabilirsiniz.

Murad Bey Camii nasıl restore edildi? http://goo.gl/OC3atF

Preze Kala Camii özelindeki yazımızı da Son Devir Haber portalının aşağıdaki linkinde yer alıyor.

İhlâsla inşa edilen bir Osmanlı eseri: Preze Kale Camii: http://goo.gl/1Tozos

 

Kaynak: SON DEVİR